İngilizce Eş Anlamlı Kelimeler 20 Eş Anlamlı Kelime Örneği
Kelimelerin ve ifadelerin aynı anlama sahip olmasına eş anlamlı kelimeler denir. İngilizcesi Synonym olan ‘‘Eş anlamlı’’ ifadesinin kelime kökeni, Eski Yunancada ‘‘Syn’’ (eş anlamlı) ve ‘‘Onoma’’ (ad) kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir ifadedir. Peki, eş anlamlı İngilizce kelimeler nelerdir? BukyTalk ekibi olarak bu yazımızda eş anlamlı İngilizce kelimeler ve hakkında bilmeniz gereken bilgileri ele alacağız.
İngilizce Eş Anlamlı Kelime Nedir?
Kelimelerin veya ifadelerin, anlam yönünden başka bir kelime ile aynı ya da neredeyse aynı anlama sahip olması durumunda, o kelimeleri eş anlamlı kelimeler olarak sınıflandırırız. Eş anlamlı sözcükler, neredeyse hiç düşünmeden kullandığımız günlük dilin temel parçalarıdır. Eş anlamlı kelimeleri kullanmanın herhangi bir kuralı yoktur. Cümlede kullanmak istediğiniz ifade tamamen sizin vurgulamak istediğiniz anlam ile ilişkilidir.
İngilizcede Eş Anlamlı Kelimelerin Ortak Özellikleri Nelerdir?
İngilizce’de eş anlamlı kelimeler, çeşitli ortak özelliklere sahiptir. Bu özelliklerin farkında olmak, hem dil öğrenimini kolaylaştırır hem de kelime dağarcığını zenginleştirir. İşte İngilizce eş anlamlı kelimelerin bazı ortak özellikleri:
Korkusuzca İngilizce Konuş! | BukyTalk İngilizce'yi Korkusuzca Konuşun! Doğru ve eksiksiz bir şekilde İngilizce öğrenmek için aktif olarak İngilizce konuşmak çok önemli! BukyTalk'a kaydol ve korkusuzca İngilizce konuşmaya başla! |
-
Benzer Anlam: İngilizce’de eş anlamlı kelimeler, temelde birbirine çok yakın veya neredeyse aynı anlamlara sahiptir. Örneğin, “happy” (mutlu) ve “joyful” (neşeli) kelimeleri benzer duygusal durumları ifade eder.
-
Kullanım Bağlamı Farklılıkları: Eş anlamlı kelimeler arasında, kullanıldıkları bağlama göre hafif anlam farklılıkları olabilir. Örneğin, “slim” ve “thin” her ikisi de “ince” anlamına gelir, ancak “slim” genellikle daha olumlu bir konotasyona sahiptir.
-
Dilbilgisi Uyumu: İngilizce’de eş anlamlı kelimeler, cümle içinde benzer dilbilgisel yapıları takip eder. Örneğin, her iki kelime de sıfat, fiil veya zarf olabilir ve benzer şekilde cümlede kullanılır.
-
Kültürel ve Duygusal Nüanslar: Eş anlamlı kelimeler, bazen kültürel veya duygusal nüanslarda farklılıklar gösterebilir. Bazı kelimeler resmi veya edebi bağlamlarda kullanılırken, diğerleri günlük konuşma dilinde daha yaygındır.
-
Etimoloji ve Köken Çeşitliliği: İngilizce eş anlamlı kelimeler, farklı dillerden türemiş olabilir ve bu da onların anlamını etkileyebilir. Örneğin, Latince kökenli kelimeler genellikle daha resmi veya bilimselken, Anglo-Sakson kökenli kelimeler daha yaygın ve halk arasında kullanılır.
İngilizce Eş Anlamlı Kelimeleri Öğrenmenin Faydaları Nelerdir?
Bazen ana dilimizde konuşurken veya yazarken doğru vurguyu yapabilmek için hangi kelimeyi kullanmamız gerektiği konusunda yetersiz hissettiğimiz durumlar olur. Bu durumda, iletmek istediğimiz mesajı tam olarak karşı tarafa aktaramayız ve yetersiz iletişim kurmuş oluruz. Bu gibi durumlar ile karşı karşıya kalmamak için ingilizce eş anlamlı kelimeleri bilmek oldukça önemlidir. Örneğin, bir yemeğin lezzetli olduğunu vurgulamak için “delicious” ve “tasty” kelimelerini kullanabiliriz.
Konuşma sırasında bir kelimenin Türkçesini hatırlıyorsunuz fakat İngilizcesini bir türlü hatırlayamadınız. Bu durumda, farklı bir kelime ile durumu karşınızdakine anlatabilirsiniz. Örneğin, ‘‘hot’’ kelimesinin İngilizce eş anlamlısı olarak ‘‘warm’’ kelimesini kullanabilirsiniz. Ayrıca, İngilizce öğrenmek için kelime çalışmaları yaparken o kelimelerin eş anlamlılarını da araştırmak İngilizcenizi geliştirmenize de yardımcı olur.
Akademik makaleleri anlayabilmek için İngilizce kelime dağarcığınızın geniş olması gerekir. Günlük hayatta sık kullanılan bazı kelimeler bir süre sonra dinleyiciyi etkileyemeyebilir. Örneğin ‘‘good’’ ve ‘‘great’’ kelimeleri çok bilinen kelimelerdir. Cümle içerisinde bu kelimeleri kullandığınızda, belirtmek istediğiniz duyguyu karşı tarafa ifade edemeyebilirsiniz. Bu kelimeler yerine; ‘‘significant’’ ve ‘‘nice’’ kelimelerini kullanabilirsiniz. Ayrıca İngilizce eş anlamlı kelimeleri bilmek, daha etkili yazıp daha akıcı bir şekilde konuşabilmenize de yardımcı olur.
Bu Konu Dikkatinizi Çekebilir: Uyurken Yabancı Dil Öğrenilir Mi? Tüm Detaylarıyla!
Bilmeniz Gereken Eş Anlamlı İngilizce Kelimeler!
İngilizcede yaygın olarak kullanılan bilmeniz gereken sıfatlar ve eş anlamlıları aşağıdaki gibidir:
- Beautiful – Gorgeous: Güzel
- Big – Large: Büyük
- Happy – Joyful: Mutlu
- Sad – Unhappy: Üzgün
- Fast – Quick: Hızlı
- Funny – Humorous: Komik
- Easy – Simple: Kolay
- Hard – Difficult: Zor
- Smart – Intelligent: Akıllı
- Rich – Wealthy: Zengin
- Poor – Needy: Yoksul
- Cold – Chilly: Soğuk
- Hot – Warm: Sıcak
- Quiet – Silent: Sessiz
- Loud – Noisy: Gürültülü
- Start – Begin: Başlamak
- Finish – End: Bitirmek
- Make – Create: Yapmak
- Destroy – Ruin: Yıkmak
- Love – Adore: Sevmek
- Hate – Detest: Nefret Etmek
- Buy – Purchase: Satın Almak
- Sell – Vend: Satmak
- Tell – Inform: Söylemek
- Show – Display: Göstermek
- Use – Utilize: Kullanmak
- Help – Assist: Yardım Etmek
- Save – Conserve: Tasarruf Etmek
- Give – Provide: Vermek
- Take – Receive: Almak
1.Bad: awful, terrible, horrible
Örnek Cümleler
- No. I just had a bad dream.
- No. I just had a terrible dream.
- No. I just had an awful dream.
2.Good: fine, excellent, nice
Örnek Cümleler
- You have a good family.
- You have a nice family.
- You have an excellent family.
3.Hot: warm, burning, fiery, boiling
Örnek Cümleler
- It is hot weather.
- It is warm weather.
4.Cold: chilly, freezing, frosty
Örnek Cümleler
- I did not plaster till it was cold weather.
- I did not plaster till it was freezing weather.
5.Easy: Simple, effortless, straightforward
Örnek Cümleler
- The exam was so easy yesterday.
- The exam was quite simple yesterday.
6.Hard: difficult, challenging, tough
Örnek Cümleler
- It was hard to say.
- It was difficult to say.
7.Big: large, huge, giant
Örnek Cümleler:
- His house is a big house.
- His house is a huge house.
8.Small: tiny, little, mini
Örnek Cümleler:
- I saw a small hummingbird.
- I saw a tiny hummingbird.
9.Sweet: pretty, cute
Örnek Cümleler:
- She is sweet as a princess and smart, like her mother.
- She’s cute as a princess and smart, like her mother.
10.Angry: nervous, irate
Örnek Cümleler:
- She was angry about her daughter.
- She was nervous about her daughter.
11. Amazing: Aweome, fascinating, Incredible, stunning
Örnek Cümleler:
- Dinner was awesome
- It looks fascinating.
- It’s incredible!
- You look stunning.
12. Answer: Comment, explanation, feedback, interpretation
Örnek Cümleler:
- Do I have to answer in English?
- Comment I have a comment.
- What was the explanation?
- Thanks for the feedback.
- It’s open to interpretation.
13. Angry: Annoyed, Enraged, Exasperated, Furious
Örnek Cümleler:
- The workers are angry.
- His tone was very annoyed.
- Don’t you know he is enraged at your insult?
- Tom is getting exasperated.
- Are you furious?
14. Big: Enormous, huge, immense, large, grand
Örnek Cümleler:
- Here’s a big map of Germany.
- That plane is enormous!
- China is a huge country.
- He left an immense fortune to his children.
- Two large coffees, please
- Look at this grand view of the ocean.
15. Cool: Chilly Frigid Frosty Refreshing
Örnek Cümleler:
- You look so cool.
- This summer is chilly.
- I’m afraid I’m frigid.
- Stay frosty.
- Refreshing It has a refreshing taste.
16. Indifferent: Apathetic, Disinteresed
Örnek Cümleler:
- He seems to be indifferent to politics.
- It is said that the younger generation today is apathetic.
- Tom had a bored disinterested look on his face
17.Opportune : Advantageous ,Auspicious
Örnek Cümleler:
- You have come at an opportune time.
- I hope I can be of service on this auspicious day
- In this case, it is more advantageous to buy in cash.
18.Pause: Break, Cease
Örnek Cümleler:
- Let’s take a short pause.
- Let’s take a 10 minute break.
- You never cease to amaze me.
19. Berate :Criticize, Disapprove
Örnek Cümleler:
- Mary berated Tom.
- In Japan we may criticize the government freely.
- Do you approve or disapprove of my project?
20. Delicious: savory, appetizing, delightful
Örnek Cümleler:
- The drinks looked cool and delicious
- Winter savory was used for hundreds of years
- It looks appetizing.
- Everywhere were fruits and sweet and delightful flowers.
BukyTalk ekibi olarak bu yazımızda sizler için eş anlamlı İngilizce kelimeler hakkında çeşitli bilgiler sunduk. Siz değerli okurlarımız için faydalı olmasını diler, okuduğunuz için teşekkür ederiz. Daha fazla bilgilendirici içerik için blog sayfamızı takip edin! Öğrendiğiniz teorik bilgileri pratiğe dönüştürmek için ücretsiz seanslarımıza katılın!
Korkusuzca İngilizce Konuş! | BukyTalk İngilizce'yi Korkusuzca Konuşun! Doğru ve eksiksiz bir şekilde İngilizce öğrenmek için aktif olarak İngilizce konuşmak çok önemli! BukyTalk'a kaydol ve korkusuzca İngilizce konuşmaya başla! |